top of page
  • Yazarın fotoğrafıFecr-i Ati

Genç Sovyetlerin Politikası (Lenin Dönemi)

Güncelleme tarihi: 18 Haz 2019

Öncelikle bu yazı tarihin işleyişini anlatmaktan ziyade Sovyetlerin istediklerini – başarıp başaramadıkları ayırt edilmeden- anlatmaktadır. Kaynak olarak ise Lenin’in röportajlarının ve belirli toplantılardaki konuşmalarının toplandığı “Barış İçinde Bir Arada Yaşama” kitabı, ayrıca Türkiye üzerine olan kısımlarda ise Komitern belgelerinin toplandığı “Boğazlar Meselesi Lozan Ve Montrö” eseri kullanılmıştır.

Sovyetler kurulduğu andan itibaren barışa büyük önem vermiştir. Öyle ki Çarlık Döneminde boyunduruk altında tutulan milletleri iç işlerinde özgür bırakmıştır.

Ticaret

Lenin, emperyalist ülkeler ile ticari ilişkiler kurmak gayretinden asla çekinmemiştir. Çünkü Sovyetlerin lokomotif, traktör vesaire ihtiyaçları, diğer devletlerin hammadde ihtiyaçları bu iki ayrı kutbun birleşmesi, “somut” savaşın sonlanmasını gerektireceğinin farkına varmıştır. Buna binaen belirli imtiyazlar geliştirmiş ve diğer devletlere sunmuştur.

İmtiyazların genelde devlete zarar veren yönleri daha baskındır. Ama Lenin’in geliştirdiği imtiyazlar bizzat Sovyetler için bir yatırım niteliğindedir.

İlk imtiyaz Kuzey Ormanlarındaki keresteler ile alakalıdır. Bu keresteler Sovyetlerin işleyebileceği nitelikte değildir. Emperyalist ülkeleri buraya sokarak sadece keresteleri işletmek elbet bir işe yaramaz. Lakin o devletlere yanlarında Sovyet mensubu işçileri çalıştırması zorunluluğu getirilirse o eğitilen işçiler devletin geleceği için birer tohum niteliğine gelirler. Lenin zaten işleyemeyeceği düzeydeki keresteleri, başka bir devletten yardım alarak işlemek bununla birlikte de kendi işçilerini onların yanında eğiterek Sovyetlerin geleceğine yatırım yapmak istemiştir.

İkinci imtiyaz tarım imtiyazıdır. Avrupa Rusya’sı ve Ural Nehri boyunca çekim hayvanları ve makinelerinin eksikliği sebebiyle sürülemeyen bereketli toprakların traktöre ve gerekli teknisyene sahip fakat aç ülkelerce ( Almanya, Avusturya Macaristan) sürülmesidir. Bundan maddi bir çıkardan ziyade sosyalist bir çıkar sağlanmaktadır. Yani Lenin’in anlatışıyla “Sovyet Cumhuriyeti, kapitalist ülkelere diyor ki; bizim traktörle sürülebilecek yüz binlerce desyatın mükemmel toprağımız, sizin de traktörünüz, akaryakıtınız ve yetişmiş teknisyenleriniz var. Kapitalist ülkelerin halkları da dahil bütün halklara, ekonominin onarılmasının ve bütün insanların açlıktan kurtarılmasının baş hedef olmasını teklif ediyoruz. Kapitalistler bunu anlamazlarsa, bu, kapitalist sistemin çürümüşlüğünün, çılgınlığının ve caniyane karakterinin ispatı olacaktır.”

Son imtiyaz ise Sibirya’daki Maden Ocaklarıdır. Sovyetler bu madenleri işleyecek güce sahip değildir. Bu madenlerde kapitalist devletlerin bolca ihtiyaç duyduğu bakır vardır. Sovyetler teknolojiye destek çıkıp dünya ekonomisini düzeltmek için burada imtiyaz vermeyi düşünmüşlerdir. Fakat madenler demiryollarına pek yakın olduğundan bu imtiyaz diğerlerinden biraz daha tehlikeli görülmüştür.

Boğazlar Meselesi

Sovyetler bu konuda oldukça Türkiye’yi desteklemiştir. Diğer devletler, Sovyetlerin boğaz görüşmelerine katılmalarını oldukça engellemiş olmalarına rağmen Sovyetler Boğazların yönetiminin tamamen Türkiye’ye bırakılmasını talep etmiş ayrıca savaş gemilerine kapatılmasını arzulamıştır. Ne yazık ki Montrö’ye kadar ne tam yönetim Türkiye’de olmuştur ne de savaş gemilerine kapanmıştır. Ancak 1936’da Karadeniz barış gölü haline gelebilmiştir. Tabi 1956’dan sonra revizyonist burjuvazinin, Lenin’in kurduğu proletarya diktatörlüğünü yıkana kadar. Ondan sonra Sovyetler barış yerine savaş saçmaya başlamıştır etrafına.

Burak Basar

48 görüntüleme0 yorum

Son Yazılar

Hepsini Gör

Kommentare


bottom of page