Hepimizin hayalleri var. Gelecekle ilgili birçok konuyu merak ediyoruz. Neredeyse çoğumuz uzaya gidip gezegenleri görmek isterdi. Ya da dünyayı ülke ülke, özgürce dolaşmayı en az bir kez hayal etmişizdir.
Kurduğumuz hayaller merakımızın daha da artmasına neden oldu. Mesela uzayın derinliklerini keşfetmek istediğimizde gezegenleri ve galaksiyi araştırmaya başladık. Eğer hayalimiz dünyayı dolaşmaksa atlaslardan fazlasıyla yararlandık.
Ne yazık ki hayallerimizin çoğu sadece düşlemekle kalıyor. Hayallerini gerçekleştirmiş insanları gördükçe isteğimiz fazlasıyla artıyor. Çoğumuz hayallerimizi ve gelecekten beklentilerimizi çok iyi biliyoruz. Ancak bazılarımız geleceği düşündüğümüzde bunun imkansız olacağına karar veriyoruz.
Aslında, imkansız dediğimiz çoğu şeyi kolayca yapabiliriz. Tabii bunu yapmayı gerçekten istiyorsak ve karar vermişsek. Çünkü sürekli kurduğumuz hayallerimiz, artık hedefimiz haline gelmiştir ve bu hedefe ulaşmak için çaba harcarız.
Bazılarımız da, hedeflerimizin farkında bile değiliz. Çünkü onlara bir fırsat veremiyoruz. Hala oturduğumuz yerden, karşımıza en iyi zamanın çıkmasını bekliyoruz. Halbuki her zaman, aklımızdakileri gerçekleştirebilmek için en iyi zamandır. Yeter ki içinde bulunduğumuz zamanın değerini bilip bir an önce çalışmalara başlayalım. Öyle ki, hiçbir şey için erken ya da geç değildir.
Örneğin, hepimiz uçmayı isteriz. Yerçekimine bağlı kalmadan gökyüzünde özgürce savrulmayı, kuşlara ve bulutlara selam vermeyi hayal ederiz. Bir zamanlar Hezarfen Ahmet Çelebi de bizimle aynı hayali kurmuştu. Erken ya da geç demeyerek bir an önce çalışmalara başlamıştı. Bir gün Galata Kulesi'nde icat ettiği aleti kullandı ve gökyüzünde özgürce süzüldü. Eğer Hezarfen Ahmet Çelebi çalışmalarını erteleseydi, o zamanlar için imkansız görünen bir çalışmaya imza atamazdı. Bizim de böyle hayallerimiz varsa, lütfen imkansızı düşünmeyelim. Kendimize inanır ve çok çalışırsak elbet bir yolunu buluruz.
Hedeflerimizi, geleceği düşünürken derin düşüncelerimizin içinde kaybolmayalım. Gelecek her ne kadar merak uyandırsa da, içinde bulunduğumuz zamandan kıymetlisi yoktur. Eğer ilerleyen günlerimizde içimizde herhangi bir şeye büyük bir merak oluşursa, bu merakı bırakmayalım. İlgi duyduklarımızı sınırlandırmayalım. Koyduğumuz sınırlarla kendimizi geliştirmeye engel oluruz.
Kısacası, hayallerimize kavuşmak için yapmamız gereken, iyi bir şekilde hedeflerimizi belirlemek ve kendimize güvenmektir. Geri kalan her şey içimizdeki istekle şekillenecek ve hayallerimizle başlayan bu uzun yolculuğun gerçekleştirilmiş hedeflerle bitişini keyifle izleyeceğiz.
Melis SIVACI
Comments